Boğazım düğüm düğüm… Normal, değil mi?
25 Şubat 2011'de Jacques Louis David'in The Coronation of Napoleon resmiyle başladığım ve 1 yıl boyunca, her gün bir resim seçip anlatma hayalim, bugün 25 Şubat 2012'de, yani 366. gününde son buluyor. 366 gün sonra, ilk kez yarın bir resim anlatmayacağım, benim için büyük bir boşluk olacak, kesin.
Ne garip, geçtiğimiz 1 yılı düşünüyorum da, “uyumak” bile her gün yaptığım bir eylem olmadı ama her gün mutlaka Günde 1 Resim'de yazdım, bir resme yer verdim. Ne kadar da inatçıymışım, kendime verdiğim bir sözden, hem de hayati olmayan, basit bir sözden, hiçbir şartta dönmemişim. Kendime bu eşsiz hediyeyi verebildim, başardım, çok mutluyum!
Az önce, geçen sene 25 Şubat'ta yazdığım ilk yazıma baktım da, sırf kısa olsun, öz olsun diye anlatmak isteyip de anlatmadığım ne çok şey bırakmışım. Sonra gün gün ilerledikçe, kendimi sınırlandırmaktan vazgeçip aklımdaki herşeyi yazmaya başlamışım. 25 Şubat'ta 89 kelimeyle anlatttığımı, 25 Mart'ta 465 kelimeyle anlatmışım.
Bu 366 günün, her gününde, evimde, bilgisayarımın başında ve özgür değildim elbette. Kimi zaman sofrada misafir beklerken, kimi zaman hastanede moralim yerlerdeyken, kimi zaman da konserin ortasında zaman yaratıp yazdım, nefes aldım. Yazdıklarımı geriye dönüp okuduğumda bir sürü imla hatası, öznesi yüklemi birbirini tutmayan ve daha fenası virgülle uzayan bitmeyen korkunç cümlelerimi görüyorum. Bu projenin doğası gereği, hataların hepsi öyle kalmalı, onlar o günün o ruh halinin resimleri ve yazıları.
Günde 1 Resim, farkında olmadan, şifreli bir günlük gibi olmuş benim için. 366 resmin her birini nerede, ne koşulda yazdığımı hatırlıyorum. Mesela 21 Mayıs'ta ne yaptın deseniz hatırlamam ama şimdi Günde 1 Resim'de 21 Mayıs'a baktığımda Helena Knoop'un Despair resmini görüyorum ve hemen hatırlıyorum. O gün Kıyıköy'de arkadaşlarımızda harika bir gün geçirmiştik. İstanbul'dan Kıyıköy'e giderken arabada geçen 2 saat içinde yazmıştım bu resmi.
Günde 1 Resim'i ziyaret eden 22bin'den fazla insan, 76bin dakika yazdıklarımı okumuş. Günde 1 Resim'e gelenlerlerin yaklaşık %20si Türkçe bilmiyormuş. Her resim için hazırladığım, ressam, resmin adı, boyut ve nerede içerikli etiket bilgileri evrensel olduğundan her dilden insanın işine yaramış olmalı. Google, bir ressam ya da resmi arayanları 11bin defa Günde 1 Resim'e yönlendirmiş. 23bin defa ise siz okuyup, beğenip, tavsiye etmişsiniz. Ne muhteşem bir şey, teşekkürler!
Günde 1 Resim projem bugün bitiyor ama seçtiğim 366 resim, okumanız ve hatırlamanız için her zaman burada sizi bekleyecek. Amacım, konuşma dilinde ve kişisel düşüncelerimle anlattığım resimleri, günlük hayatın içine sokmak, resimden anlarım-anlamam algısını yıkmaktı. http://gunde1resim.com/archive ‘e tıkladığınızda, karşınıza çıkacak 366 resimden hangisini beğeniyorsanız, o artık sizin de favorilerinizden biri. Hakkında bildiğim ve kayda değer bulduğum herşeyi size anlattım.
11. ayda bahsetmiştim; en yakın zamanda, daha kolay erişim ve daha sağlıklı bir kaynak olması için bu içeriği bir web sitesi formatında size sunacağım. Sonrasında ise bir kitap olarak basılması için elimden geleni yapacağım.
Gelelim son resme, bu ay sıra Leonardo’da :)
1. ay dönümünde Michelangelo’dan”Creation of Adam”
2. ay dönümünde Leonarda’dan “Virgin of the Rock”
3. ay dönümünde Michelangelo’dan “The Last Judgement”
4. ay dönümü için Leonardo’dan “Mona Lisa”
5. ay dönümü için Michelangelo’dan “Prophet Ezekiel”
6. ay dönümü için Leonardo’dan “The Last Supper”
7. ay dönümü için Michelangelo’dan “Original Sin and the Banishment from the Garden of Eden”
8. ay dönümü için ise Leonardo’dan “Self-portrait in red chalk”
9. ay dönümü için Michelangelo’dan “Delphic Sibyl”
10. ay dönümü için Leonardo’dan “St. John the Baptist”
11. ay dönümü için Michelangelo’dan “Creation of the sun, moon and planets”
12. ay yani son resim için Leonardo'dan Lady with an Ermine'i seçtim.
Okuyan, değer veren herkese binlerce kez teşekkürler.
Benim için muhteşem bir serüven oldu!
Sevgilerimle,
Oylum Yüksel
Günde 1 Resim’de bugün 335. gün!
Projemi tamamlayıp, hayalimi gerçekleştirmeme sadece 1 ay kaldı. Hastalıkta, çadırda, uçakta, tatilde, konser gürültüsünde, başka kıtada koşuşturmanın ortasında… Her ne ortamda olursam olayım, her gün, o günün ruh haliyle seçtiğim 1 resmi anlatabildim. Tam da kendime söz verdiğim gibi, profesyonel iş hayatından ayrılmam, artık kendime zaman ayırabileceğimin bir garantisiydi, bir şey yapmalıydım. Günde 1 Resim, geriye dönüp baktığımda bunun bir ispatı olsun istemiştim. Oldu, geçtiğimiz 11 ayda kendi kişisel zevkime, resimlere günde en az 1-2 saat ayırmışım. Ne mutlu bana! Gerçekçi olmak gerekirse, başlangıçta bunu gerçekleştirmek o kadar uzak bir ihtimal olarak görünmüştü ki, kendime bol keseden bir söz vermiştim; “365 günü tamamlarsam bu projeyi kitap haline getireceğim!” Buyrun bakalım Oylum Hanım, basın kitabınızı! Bugüne kadar onca uygunsuz ortamda bile yazmayı başarabildiğime göre, son 1 ayda ölmez sağ kalırsam 365 günü tamamlayacağım ortaya çıktı. Kitap nerede basılır, nasıl basılır, bu işe sponsor bulunur mu… Hiç fikrim yok! Bu konuya da biraz zaman ayırmam gerekecek. Kitaptan önce mutlaka yapmam gereken şey ise, bu 365 resmi bir web sitesinde anlatımlarıyla birlikte bir araya toplamak. Tumblr'daki arşiv bölümü elbette çok işe yarıyor. O an ilginizi çeken resme tıklayıp, okurken bağlantıdan bağlantıya gidip vakit geçirebiliyorsunuz. Ancak bu resimler, dönemlerine, akımlarına, ressamlarına göre de listelenebilmeli, ressamların benim gözümden hayatları hemen bir tıkta okunabilmeli. Ansiklopedik, akademik bilgi değil, bana sohbet edecek konu lazım, genel kültür olsun, aklımda kalsın, eğlenceli olsun diyenler için bir kaynak olsun istiyorum. Bu konuda da çalışacağım. Peki, her gün kendi zevkim için ayırdığım bu saatler Günde 1 Resim bitince ne olacak? Farkında olduğunuz gibi, her gün anlattığım resimlere, daha önce yazdıklarımdan bilgi kopyalamıyorum, sadece link veriyorum, anlatacak yeterince ilginç bir şey yoksa, sırf yazmak için yazmıyorum. Sadece akılda kalabilecek, akılda kalsa anlamlı ve keyifli olacak şeyleri anlatıyorum. Bunun da bir ömrü var, zorlayınca benim adıma bu gerçekçilikte kalamaz. Dolayısıyla, Günde 1 Resim'in devam etmesi mümkün değil, bitmeli ki tadında kalsın. Ama bana yeni bir şey lazım, belli oldu ki her gün kendime bir söz verirsem, baya disiplinli davranıyorum, yani bunu sürdürebilirim. Oda belli. Günde1'ci gibi anılmak istemem ama 1 yıl önce gunde1resim.com ile birlikte gunde1fotograf.com alan adını da almıştım bile. Bu sefer başkalarına ait en sevdiklerimi değil, kendi çektiğim fotoğraflardan en sevdiklerimi her gün düzenli olarak yayınlıyor olacağım. Arvişlerde kalmış fotoğraflarım, gün güzüne çıksın, her gün gittiğim bir yeri, çektiğim o fotoğrafı hatırlayayım istiyorum. Bu konuda şimdiden heyecanlanmaya başladım. Umarım onu da beğenir ve böyle ilgiyle takip edersiniz.
Gelelim 11.ay resmine, bu ay sıra Michelangelo’da biliyorsunuz :)
1. ay dönümünde Michelangelo’dan”Creation of Adam”
2. ay dönümünde Leonarda’dan “Virgin of the Rock”
3. ay dönümünde Michelangelo’dan “The Last Judgement”
4. ay dönümü için Leonardo’dan “Mona Lisa”
5. ay dönümü için Michelangelo’dan “Prophet Ezekiel”
6. ay dönümü için Leonardo’dan “The Last Supper”
7. ay dönümü için Michelangelo’dan “Original Sin and the Banishment from the Garden of Eden”
8. ay dönümü için ise Leonardo’dan “Self-portrait in red chalk”
9. ay dönümü için Michelangelo’dan “Delphic Sibyl”
10. ay dönümü için Leonardo’dan “St. John the Baptist”
11. ay dönümü için Michelangelo'dan “Creation of the sun, moon and planets"i seçtim.
Okuyan, değer veren herkese teşekkürler.
Sevgilerimle,
Oylum Yüksel